FAHRENHEİT 451
''Bugün İngiltere'de Tanrı'nın izniyle öyle bir mum yakacağız ki, inanıyorum ki asla sönmeyecek. (...)Bunu Latimer diye bir adam Nicholas Ridley diye bir adama 16 Ocak 1555'te, Oxford'da kafirlik suçlamasıyla diri diri yakılırken söylemişti.''
Sayfa:61
''...herkes hür ve eşit doğmaz ama herkes eşit hale getirilir.''
Sayfa:79
''Birçok şey hakkında 'Neden' diye sorarsan ve bunu sürdürürsen, sonunda epey mutsuz olabilirsin.''
Sayfa:81
''Bir devin omuzlarında oturan cüce, ikisi arasında en uzağı görendir!'' (alıntı)
''Bir metaforu kanıt, bir laf kalabalığı selini temel gerçekler pınarı, kendimizi de kahin sanma aptallığına düşmek doğamızda vardır...''
Sayfa:131
''Sonu iyi olan her şey iyidir.''
Sayfa:132
''Güneş her gün yakıyordu. Zamanı yakıyordu.''
Sayfa:167
''Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak.''
Sayfa:184
Kitapların sesini dinlemek için dokunmaya gerek yoktur .
Okumaya başlamadan önce kendinize şu soruyu sorun; bazı anılarımı hiç yaşamamış gibi kafamdan siler miyim? Çok zor bir soru aslında. İnsan düşünmeden ''kötü anıları neden kafamın içinde hayatımı zorlaştırması için besleyeyim'' bu cümleleri sarf ediyor ama biraz düşününce o kötü anılar bizi terbiye ediyor, bugün alacağımız her karardan önce düşünmemize sebep oluyor, bugün olduğumuz yerde var olmamıza sebep oluyor; iyi veya kötü. Bulunduğumuz noktadan hoşnut olmasak bile geri dönemeyiz ve olanları unutmak bugünü değiştirmeyecektir. Aslında daha da derin düşündüğünde bu kötü anılardan, kararlardan veya kişilerden acı verici olsa bile, ne olursa olsun, kopamıyoruz. Garip ama... Sevdiğiniz birini düşünün, onu unutmak ister miydiniz? Hayır. Sahip olduğunuz diğer kötü şeyler içinde aynısı geçerli. Belki de insan ister istemez bazı şeyleri değiştirmekten korkuyordur, bugün duyduğu acıyla geçmişi değiştirirse bugününde ne olacağını bilememesinden. Belki de bazı şeyle
Yorumlar
Yorum Gönder