Uzun zamandır üzerinde yoğunlaştığım bir konu üzerine yazı yazmak istedim. Konu tamamen insan yaşamı. Hayatı yaşarken koşuyor gibiyiz. Neden bu kadar aceleciyiz? Acaba farkında olmadan birbirimizden mi etkileniyoruz yoksa hayatı kısa gördüğümüz için her şeyi sığdırmaya mı çalışıyoruz? İnsanlar okullarını erkenden bitirmek, hızlıca kariyer yapmak ya da bolca kazanmak istiyor diğer bir istek aile kurmak oluyor. Yaşamlarına geriye dönüp baktıklarında ne görüyorlar? Okumanın tadına varmışlar mı, kariyer basamaklarını hak ederek mi çıkmışlar, para düşünmeden mi çalışmışlar, hayatlarında neyi özümsemişler, kimlerin hayatlarına dokunmuşlar, hayatlarından geçip giden hangi insanı yeterince tanıyorlar ya da hangisini hatırlıyorlar? Doğru mu yapıyoruz? Bunları yaparken haklı mıyız? Hayat kısa olabilir ama yaşamın tadına varamadıktan sonra ne kadar yaşadığının veya ne yaşadığının hiçbir önemi yok. Anı hissetmek. O anda var olduğumuzu hissetmek. Geleceğe ve geçmişe olabildiğine uzak olmak.
Acele edip kendine sorumluluklar yükleyip, nefes almaya vakit yaratmayan biziz. Sonra onlardan şikayetçi olan yine biziz. Hayatın anlarına hazır olup olmadığımızı bile kendimize sormadan atlıyoruz yaşamaya. Her şeyi yaşamak istiyoruz. Bize neyin iyi geleceğini düşünmeden hareket ediyoruz. Bizim için en iyi hayat ne? Ben onun için ne yapıyorum? Şu an olduğum yerden ona ulaşabilir miyim? Bu sorulardan uzakta önümüze geleni yaşıyoruz ama asla isteklerimiz bitmiyor çünkü neyi istediğimizden bile emin değiliz. Ölümle burun buruna gelene dek bunu bilmiyoruz.
İnsanların hayattan beklentilerinin aynı olduğunu düşünüyorum; huzur, mutluluk. Buna ulaşma yolu herkeste ayrı çünkü herkesin tanımı farklı. Geçmişten öğrendiğimiz dersi bir cebimize koyup, gelecek hedeflerimizi de diğer cebimize koyup yaşasak, gerektiğinde cebimizden çıkarsak, gelecek kaygımızı da bugünümüzden uzak tutsak belki de daha iyi yaşayabiliriz.
Almanca bir kelime olan ''fernweh'' şu an ki duygularımı düşünceme tercüme etmeme yardım ediyor. Fernweh, daha önce hiç gidilmemiş yere duyulan özlem için kullanılan bir kelime. Daha önce bulunmadığım ve varlığının da muamma olduğu o güzel dünyaya hasretim.
''İnsan için iyi yaşam, insan için iyi yaşam aramaya hasredilmiş hayattır.''
''İnsan için yaşam, insan için iyi yaşam aramaya hasredilmiş hayattır.''
Tadına varmadan acele yenen yemek gibi kalkmamalı bu hayat masasından.
Düşünce ve ifade çok güzel.gidilmeyen yerler senin olsun diyelim...
YanıtlaSil